28 Ekim 2010 Perşembe

28 Ekim 2010, I, Cadilar Bayramı


Şirinler
Biraz da gündemden gidelim,

Tarihi eski pagan festivallerine dayanan Cadılar Bayramı kapımızda. sanki bizim kültürümüzün bir parçasıymış, islamın bir gerekçesiymiş gibi hazırlıklar yapılmaya başlandı. Kostümler aldını, balkabakları kazındı.

Kurbanları kendi bayramımıza saklıyoruz. Esas kanı o zaman akıtacağız :)

Cadılar Bayramı gibi bir festivalin Türkiye'de ya da İslam dininde olması komik olurdu gerçekten. Güneşin ağırması ile beraber camiye giden binlerce kostumlü insanı düşünün.

Çorabı delik vampirinden ter kokulu mumyalara...
Kimse darılmasın, malesef çok temiz ve itinalı bir toplum sayılmayız.

İlk kez bir olayda kadınlar erkeklerden daha ön planda olurdu. Ne de olsa halihazırda hepsinin kapkara korkutucu kostümleri zaten var. Tek sorun girdikleri yerde pişti olmaları olurdu.

Aslında sakal olayını abartan kimi hocalar da görüntü olarak hiç de fena sayılmazlar. Kapı kapı dolaşırlarsa pek ala akide şekeri ve kolonya kapabilirler bol bol.

Ya balkbağından yapılma mahyalar :) Elektriğin olmadığı zamanlar mahyalar mumdan yakılırmış yani çok da yeni bir yaklaşım değil bu.

Bayram namazının ardından iki gün kabristan ziyareti... Tek bir fark ile. Bu kez kabirden size geliyorlar ziyarete...

Komik şeyler bunlar sevgili okuyucalar. Eğlenceye, içmeye hatta haddini bildikçe biraz kudurmaya bile kabulüm. Hatta kendi kültürümüze ait bir çok alışkanlığı yadırgadığım, sevmediğim bile doğrudur.
Ancak bizimle yakından uzaktan alakası olmayan, ödünç alınmış popüler kültür alt kategorilerine adapte olma çabaları beni daha derinden yaralıyor.

Kendi kültürümüzün her türlü vecibesini yerine getirdik, sırada dünyadan seçmeler kaldı. Ama biz Türküz, çok yakında Noel Baba ya da Nuhun Gemisi gibi sahiplendiğimiz değelere bunu da ekleriz. İnanın bana an meselesidir. "Baş Cadı'nın mezarı Konya'da ortaya çıktı !!!" gibisinden manşet haberleri şimdiden görebiliyorum.

Kısa Bilgi.  Gerçekten bir baş cadı var :) Yani aslında bir baş cadı değil ama uğrun kurbanlar verilen Samhain. Ekim ayının son günü diğer dünyadan iletişim kurmak için bu dünyaya gelir ve ölüler ile canlılar arasında bağlantı sağlarmış. Şekerler Samhain'i doyurmak için, balkabakları da ona tapanları belirlemek için kapıların önüne konulurmuş. Zaman içinde popüler kültür olarak benimsenmiş.

Son kez şunu da belirtip noktalıyorum.

Samhain Türkmüş :)

sevgiler saygılar
Yakonuz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder