31 Aralık 2010 Cuma

31 Aralık 2010, I, İyisi ve Kötüsü ile 2010


Uzun zamandır siz sevgili okuyucularımı sahipsiz bıraktığımın farkındayım sevgili Yakocanlarım ancak bunun da bir sebebi var ve zaman içinde sizlerle de paylaşacağım. Sizi bundan sonra bu kadar uzun aralara mahkum etmeyeceğim. 

Umarım yeni seneniz bunun gibi dört kadınla paslaşarak geçer...







İkibinon senesinin bu son gününde seneye damgasını vuran olayları irdelemek istedim. İkibinonun önemli olayları ve bu olaylar hakkındaki fikirlerimi sizlerle paylaşacağım.
Tabi ki de koskoca ücyüzaltmışbeş günün içindeki en önemli gün yirmi ekim ikibinon olmakla beraber, bir çok kadın ve erkeğin aydınlandığı ve birbirlerini tanımak açısından büyük yol katettikleri gündür, Yakolugünler'in açıldığı gündür.






Bunun dışındaki önemli olaylara bir göz atalım.

Sanırım Penguen dergisinde bununla ilgili bir espri çıkmıştı, bir çok insan sigarayı bırakamamaktan muzdaripken Deniz Baykal'ın partisini bırakması dikkat çeken ve belli bir kesimi son derece sevindiren bir olay olsa da, halefinin sinameki hal ve duruşu rüzgarın çabucak dinmesine sebebiyet verdi. Türkiye'nin gidişatını değiştirebilecek bir olay Deniz Baykal'ın yatak hayatı dedikodularının gölgesinde kaldı ki; muhalaefet konusunda zayıf kalan bir liderin sinirini yatakta çıkarması zaten kaçınılmazdı.



----

Son günlere damgasını vuran Wikileaks olayı ile ilgili olarak tamaman devletlerin yanındayım. How I Met Your Mother dizisinden fırlamış olan Julian Assange'in tipi sempatik dursa da, bu kadar derin sırları herkesin bilmeye hakkı olduğu düşüncesi ile haretek etmesi sadece kendini haksız duruma düşürür. Pis ibne, her ailenin, sonra her toplumun ve devletin kendine göre oyunları ve sırları yok mu? Sanki biz de tüm hükümetleri sütten çıkma ak kaşık sanıyorduk... 

----

Dünya Basketbol Şampiyonasında aldığımız ikincilik derecesinden sonra oyunculara verilen ödül göz doldurdu, hayaller kurdurttu. Kimse güzel yurdumuzun iyi sporcu yetiştiremediğinden yakınmasın, bu paraları gören kesim çoluğunu çocuğunu vakit kaybetmeksizin spora yazdırmıştır bile. Gönül ister ki dünya çapında diğer önemli spor dallarında da uluslararası başarılara imza atalım. Mesela curling... 

----

İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırması her ne kadar insanlık dışı gibi dursa da nush ile uslanmayanın hakkı tekdir gibisinden bir şey demek geliyor içimden. Her ne kadar gösterilen tepki barbarca olsa da unutmayın ki her erkek kendi ailesini korur; onca uyarının üzerine hala daha adamın gözüne çomak sokarcasına sularına gemini sokarsan, onlar da sana sokarlar. Şunu da unutmayalım ki Filistin'e en çok yardımı yapan da İsraildir. Din savaşlarından rant sağlamak adına cahilin gözüne yalan yanlış bilgi sokan kurnaz zihniyete.... laf yok.

----

Oniki eylül referandumu ve bundan evet çıkması. Birinci RTE dönemi (lale devri). Halkımız iyisi ve kötüsü ile bu hükümeti ve eylemlerini benimesmiş durumda. Renklerini bir türlü anlayamadağım bu adamlar sanırım bulundukları konulmarın rahatlığı ile biraz renk değiştirmiş durumdalar. Yoksa milletin gözünün içine baka baka Demokrasi bir tren diyen bir şahsı baş tacı etmek Cumhuriyet temsilcilerine ne kadar yakışıyor bilinmez. Yazık ki diğerleri taht kavgası yapa dursun, bu adamlar iş yaptılar eylem yaptılar ve kendilerini sevdirdiler. Kabadayılığın Yakolukta yeri yoktur ancak insanlar böylesinden hoşlanıyorsa yapacak bir şey kalmıyor. Kabul etmek gerekir ki Türkiye dış politika konusunda 50 senedir bu kadar aktif ve popüler olmamıştı. Allah sonumuzu hayır etsin.

----

Suudi Arabistan'da bakire kızların spor yapmasının yasaklanması olayı daha çok sıcak. Benim tek tereddütüm bu kadar kadının(pardon kızın) spor yapıp yapmadıklarını ne şekilde denetleyecekleri. Umarım kaş yaparken göz çıkarmazlar.

----

Fenerbahçenin şampiyon olması. Yani en azından bir kaç saniye için. Akabinde aşk-ı Memenun sona ermesi ve Şürkü Saraçoğlu'nda "Bihter Ölmemiş" anonsunun yapılması. Bu sene duyduğum en iyi esprilerden birisi idi. Yazık ki yapan ben değildim... Olsun daha iyisini yaparım.

----

Şilideki madenci olaylarına da değinmek istiyorum. Adamlar ne güzel bir operasyon yaptılar nasıl da kurtardılar işçilerini. Sadece tebrik ve takdir...

----

Her seneki doğal felaketler ve afetler tabi ki yine üzdü ancak bunların arasında bir tanesi vardı ki insanlığın ne kadar komik durumlarda ne kadar aciz durumlara düşeceğini bir kez daha gösterdi. Masum masum  sigaranızı tüttürürken nereye olsa dökebileceğiniz küllerinizin havada koca bir bulut oluşturması tüm dünyada ulaşım sıkıntılarına sebebiyet verdi. O sigarayı içen bayağı dev birisi olsa gerek ki, puro içse neler olacağını düşünmek bile istemiyorum.

----

Doğal felaketlere değinmişken, Yakolugünlerin kötü bir taklidi olan Yakiyeligünlerin yayın hayatına merhaba demesini de unutmamak lazım. Yako'nun kötü bir özentisi ve taklidi olan bu blog da, çok değil; benden bir hafta sonra açıldı. Zaten bu blogun sahibi arkadaş ben piyano çalmaya başladığımın ikinci günü yatağının altındaki tozlu orgunu çıkarıp çalmaya çalışmıştı... Tabi ki o zaman da becerememişti.

----

Iphone son modeli ile yine satış ve pazarlama harikaları yaratıyor. Bunu nasıl yaptıklarını bir türlü anlayamasam da sanırım son zamanlarda tasarım forteleri ile ön plana çıkan bu elma şirketinin atakları tüm dünyada ders olarak okutulmalı. Hoş yazılım konusunda da son derece ilerideler. Yine de kıçına don alacak hali olmamasına rağmen parasını bu tür işlere yatıran yurdum zihniyetini yadırgamışımdır. Aklınızdan "onun için prestij ama o" gibisinden balık düşünceler geçtiğini görebilsem de, benim için bu zihniyeti yadırgamama sebebi değildir.

----

Ipad'i de unutmamak lazım. Yakında i-tampon da çıkar.

----

Mükemmel yemek pişirmek için ünlü döküm pişirme gereçleri şirketi Hecha agresif bir şekilde piyasa girdi, çok insan lezzeti yeniden yorumladı. Bir iphone çılgınlığı olmasa da; yakındır.

----


Senelerdir beklenen U2 koneri de bu sene gerçekleşti. Bu konserin şüphesiz en güzel olayı insanların U2 seyretmek için para vermiş olmalarına karşın bir tutam Zülfü Livaneli dinlemeleri ve atmış bin kişinin yiğidim aslanım burada yatıyor adlı bir şarkıyı söylemeleri oldu. Yine bu atmışbin, hükümeti protesto etti. Yoksa bu atmışbin kişi protestan mı?

----

Yako hayatında yeni bir sayfa açtı...

----

31 aralık 2010, Yako senenin son yazısında yoruldu ve burada kesme kararı aldı. Kim bilir daha ne çok olayı unuttuk ve ihmal ettik. İyisi ve kötüsü ile bu salak sene de bitti. Salak diyorum, ekonomik açıdan zor bir seneydi. Ümit ediyoruz ve bekliyoruz ki ikibinonbir de her şey gönlümüzce olsun.

Mutlu seneler

Yakonuz
yakolugunler@gmail.com