3 Aralık 2010 Cuma

3 Aralık 2010, I, İşemek

Kadın Pisuvarı

Nasıl ki amca baba yarısıdır, işemek de boşalma yarısıdır sevgili Yakocanlar.

Mesane büyüklüklerine göre kıyaslandığında kadınlara göre daha az tuvalete uğyaran biz erkekler, kadınların yatakta sahip oldukları orgazm kalitesi nimetinin bir eşdeğerini pisuvarlarda yaşarız. Kaldı ki her kadın her zaman orgazmı tadamakla beraber, böbrek sorunu olmayan her erkek yarı boşalmayı son derece sorunsuz ve kusursuz olarak tadacaktır.

Uzun bir yolculuklta hemen her benzin istasyonunda durup işeyen kadın, bu eylemi sıklıkla gerçekleştirdiğinden bir erkeğin alacağı zevkin onda birini ancak almak yetisine haiz olmakta, ve fakat beş benzin istasyonundan birinde durup işeyen erkeğin mesanesinde birikmiş olan o nefis idrarın boşalma hazzı , fantomun on kaplan gücünde olması minvalinde, beş orgazm kalitesindedir.

Pekiyi ama hayatın bu cilvesinin sebebi ne olabilr. Neden kadınalr bu kadar çok işerken erkekler çişlerini tutmak konusunda en az bir İskoç kadar cimri olabiliyorlar?
Siz daha uyuyun o zaman, bir önceki yazımı okuyanlar bileceklerdir. Kadınlar bu kadar kolay hayır diyebiliyorlarsa bir bildikleri vardır. Onların kanallarında hareket hiç durmaz :)

------------

Şu bir gerçek ki işemek erkekler için gerçek bir nimettir. Yavaş yavaş idrar kesesinden bastıran çişin zamanla çıtayı yükseltmesi ve pipinin başına gelip de kurtulmak istediği anların eziyeti tartışılmaz derecede eziyetli olsa da, o çiş o yuvayı terkettikten sonra duyulan hazzın tarifi de bir o kadar imkansızdır.

Yoğunluk biriktikçe o kadar çok sıkıntı olur ki bir anda işeyemez erkek. Koşarak girilmiş bir tuvalette pantalon çözüldükten sonra işeme esnasına kadar geçen kısa bir şarj dönemi vardır. Bu şarj süresi her ne kadar saniyeler sürse de ciddiyetli bir süreçtir ve o esnada meydana gelebilecek kazalar günün sonunda testislerde ağrı ya da mesanenin prostatı uyarmasından kaynaklanan gaz hissi olarak geri dönecektir.

Starwars ile aşina olanlar bilirler, ben bu şarj ve akabinde gelen boşalma sürecini Death Star'ın Alderaan gezegenini yokedişine benzetirim. Buyurun videosu




Kadınlar da erkeklerin işemesinin nasıl bir şey olduğunu bu videodan kavrayabilirler. Bu şarj esnasında alt tarafta neler olup bittiğini tam olarak bilemesem de pipinin baş bölgesindeki o yoğunlaşma, bu videdodaki kaynaşan altı adet lazer tadındadır. Sonra tek bir kanaldan Marmara denizinde sonuçlanacak olan yolculuğuna başlar.

-----------

Tuvalete gidip gelen erkeğin en büyük sorunu, ellerini yıkmaya üşendiğinden ve muhtemelen de yıkamadığından dolayı, beraber olduğu kadına ellerin yıkamış havasını vermektir. Bunun için genelde azcık bir sabun ve iki parmak ucunu abdestleme yöntemi kullanılır ki, ben hayatta böyle bir şey yapmam diyen bir erkek yalancnının en önde gidenidir.
Kimi akıllılar da elleri hiç kirlenmasin diye oturarak işemeyi tercih ederler ki ileride prostat sorunu yaşamamak için son derece faydalı bir yöntemdir. Yakonuz çoğu zaman bu akıllılığı yapar.



Erkek bulduğu yere işemek gibi bir özgürlüğe de sahiptir. Bir kadını getirmek bin dereden su getirmeyi gerektirirken, bir erkeği yarı getirtmek için değil bin dere, bir su birikintisi, otlak ya da ağaç dibi, hatta kimi zaman duvar kenarları yeterli olacaktır. Zaman yönetimi konusunda iddialı bazı insanlar duş yaparken işerler ki, bu da inkar edilen ancak peşinizi asla bırakmayacak bir gerçektir.

------------

Karşınızdaki erkek gereğinden fazla tuvalete gidiyorsa ya çok içiyodur ya da gerçekten size karşı ciddi birşeyler besliyordur çünkü heyecanlandığında ya da mutlu olduğunda işeme eğilimi artan erkek son noktaya kadar durumu zorlasa da nihayetinde pes edip tuvalete gidecektir. Bu erkek tuvalete gidiyorum yerine lavaboya gidiyorum ifadesini kullanıyorsa süt çocuğudur, lanet edilesidir.

Üstelik erkeklerin işedikleri sürenin zamanını tutma gibi bir huyları da vardır. İlginç bir şekilde, garip bir gurur ifadesine bile sebebiyet verir. Tarihte üç dakika boyunca işeyen adamlar görülmüştür. Bu adamlarla sidik yarıştırmaya kalmak son derece fuzuli ve sonuç getirmeyecek bir çabadır.

-------------

O kadar ciddi konulara girip de hayatımızda bizi mutlu eden o kadar çok basit olayı unutuyoruz ki asılnda. Gerçeten Allahın Yakocanlara bahşetmiş olduğu nimetlerin hepsini saysak on kere buradan aya gidip geliriz. Tabi ki tüm bunler seksin yanında bir hiçtir ancak arada sırada hatırlayalım ve kıymetini bilelim.

 Bu gece herkes saat 22.00'de 1 dakika işeme eylemi yapsın.

Sevgiler Saygılar

Yakonuz
yakolugunler@gmail.com

30 Kasım 2010 Salı

30 Kasım 2010, I, Hayır Diyen Kadınlar

Kadınların biz erkeklere nazaran bu kadar kolay hayır diyebilmelerinin altında ne yatar hiç merak ettiniz mi ?
Ya da gerçekten altlarında bir şey yatıyor da onla tatmin olduklarından dolayı biz erkeklere daha mı kolay hayır diyebiliyorlar?

Sebebi her ne olursa olsun bir kadının bir erkeğe hayır demesi, bir erkeğin kadında desmesinden çok daha kolay bir olay. Hatta şu bir gerçek ki biz erkeklerin kadınlara hayır demek gibi bir merakı ya da bir lüksü yok bile.


Şöyle düşünün; ilk kez yiyiştiğiniz bir kadın ile, ki sizin için ne kadar değerli olursa olsun, ortam azcık alevlendikten sonra elinizin istem dışı gideceği yer neresidir ?

Aslında burada belden aşağı ve belden yukarı bölgeler olarak durumu iki şekilde değerlendirmek yerinde olabilir. Kaldı ki günümüzde belden yukarı bölgeyi sorun eden bir kadın varsa ya henüz ilkokulu bitirmemiştir, ya da kurdeleyi kesmeke için evlenmeyi bekliyordur.

Bu kadınlar hayatları boyunca bekleyip sonradan evlenemdiklerinde, fay hatlarında biriken bir enerji gibi enerjiyi biriktirirler ve deprem olarak açığa vururlar. Hayatım hemen her noktasında bu kadını tetkik etmek son derece kolaydır ki, iş hayatında ya da okul gibi sosyal ortamlarda kadının psikolojik haritası, iş arkadaşları tarafından çoktan çıkarılmıştır bile.

Hayır demenin sonuçları bu noktaralara kadar varabildiği halde kadınlar hala daha hayır demek konusunda gerçek birer duayendirler.
-------

Diyelim ki daha yaşınız genç, bel altı hamlesi yapacak kadar cesaret ve deneyim sahibi değisiniz. Güzel göğüslerden biraz bal almak istiyorsunuz.

Bir erkeğin sıkıntılı hayatı daha o noktada başlar işte. Dilli kaşarlı bir kaç romantik öpücükten sonra ister istemez elleri kızın göğüslerine tırmanan gencimiz, ustaca kelepçe takan bir polis memurunun elleri edası ile kızın elleri ile karşılaşacaktır. İşte hayatımızdaki ilk hayırlarda biri budur

Kızın elleri sizi bileklerinizden kavradığı gibi kararlı ama bir o kadar da kibar bir hareket ile ait oldukları yere geri gönderecektir. Bu ritüel üç ya da dört kez devam ettikten sonra mücadeleden sıkılan padişah çadırı halindeki erkek, pantolonunun üzerindeki lekelere aldırmadan kaderine boyun eğecek ve bacak arasındaki acılar ile mücadele etmek üzere mekanı terk edecektir.
-----

Gençlik dönemlerinde kızların hayır demesi için olgunluk dönemlerine nazaran daha fazla sebeplerinin olduğundan bu durum kabul edilebilir ancak yaş ilerledikçe kadının kararlılığında değişen bir durum olmaz.

Vucut kıvrımları ortaya çıkmış ve cinselliği ile ilgili her türlü keşfi yapmış olan kadınlar bile kendilerine engel teşkil eden bir durum olduğunu hissetiklerinde ya da henüz zamanı gelmediğini düşündüğü bir şeyler yapıklarına kanaat getirdiklerinde ( ki bu kanaat her an gelebiliyor), aynı kararlıklıkta davranma kabiliyetindedirler.


Şu bir gerçek ki "vermek" her kadın için, zevk için bile olsa bir erkeklerin kavrama sınırları dışarısında kalan özellikte bir eylem. Yani kadının kafası rahat olmadıktan sonra kendi bekaret kemerini her istediği zaman ototmatik olarak giyebiliyor. Buradaki tek sıkıntı bu kemerin erkek tarafından görülemediği için zaman içinde çeşitli sorunlara sebebiyet vermesi ki bunlardan birisi cevherin anahtar deliğinde sıkışıp kalmasıdır !

Erkekler saldırmaya o kadar odaklı ve programlı ki çoğumuz, ön bile sevişmeden hemen harekete geçmeye eğilimliyizdir. Kadın kısmısı da bir noktaya kadar aslında çok fazla dizginleri ele almamakla beraber, erkeklerin duracakları noktayı dalından gül kesiyormuşçasına bildiklerini sandıklarından müdahele zamanları biraz yersiz olur.

Hatta kimi zaman hal öyle bir noktaya geliyor ki kadın da erkek de yatakta don sütyen gibi her türlü engeli aşmış olmalarına rağmen kadın bir anda noktayı koyabiliyor. İşte gerçekten recmedilmesi gereken kadın budur sevgili okuyucalar. İki binli yıllarda hala nasıl böyle bir vahşete izin verildiğinin haklı olarak tartışıldığı günümüzde bu ceza çok yanlış bir şekilde uygulanıyor gerçekten de....

Erkeğini bir ispanyol boğası şehveti ile azdırıp da son anda hayır diyen kadını yaşatmazlar işte. Bu kadın ulu bir kadın olabilir, bilge bir kadın olabilir ancak o noktada duygularını çoktan unutmuş olan erkekleri kendi seviyesinde görmemelidir. Verecekse vermeli, vermeyecekse o boğaya kırmızı bayrağı göstermemelidir.

------

Burada esas konu kadınların erkeğe çektirdiği eziyetlerden ziyade nasıl olup da kendilerini bu kadar tutabilme yeteneklerine sahip olduğudur. Yukarıda bahsettiğim türden örnekler benim başıma gelmedi diyen varsa ya Brad Pitttir ya da siktirsin gitsindir. Ama gelin görün ki biz erkeklerin o kadar yoldan çıktığı bir noktada kadınlar nasıl olup da kendilerine bu kadar hakim olabiliyor ben bunu çözemedim.

En prensesinden en seks manyağı kadınına kadar hepsi istemedikleri anda anın büyüsü sadarazamın sol t..ğı neyiteni bırakıp gidebiliyor. Herşey tamam, seçen taraf kadın olabilir, uygulayan taraf da kimi zaman kadın olabilir ama tam o noktada bırakıp giden taraf nasıl olabilirler?

Durum ne olursa olsun kadınlar biz erkekleri ellerinde çok iyi oynatıyorlar sevgili Yakocanlar. Yatakta, mutfakta, hayatta, her yerde. Bu en basit olay bile kadınların bizleri nasıl oyunlarla nasıl dize getirebileceğinin bir göstergesidir. Hayatımda bir kere de o noktada kadın istedi, ben yapmadım diyen bir erkek varsa çıksın gelsin ellerinde öpeceğim; sonra da yakışıklı bir ibne arkadaşımla tanıştıracağım.

Sonuç olarak bir kez daha bu kurnaz cinsin önünde boynumuzun bükük olduğu gerçeği suratımıza bir tokat gibi çarpıyor... Bu zavallılık yüzünden de erkek yapınca kahraman, kadın yapınca o... oluyor.. Ne kadar acınaklı...

Herşeye rağmen kahramanlar biziz :)



Sevgiler saygılar

Yakonuz
yakolugunler@gmail.com

28 Kasım 2010 Pazar

28 Kasım 2010, I, Alkol Sonrası-İzlenimler ve Deneyimler





Hepimizin başına alkoliklerin her gün yaşadığı komik durumlar illa ki gelmiştir. 
İslam dinince haram olan, modern tıpta ise hayat kurtaran alkol; sosyal hayatta ise vazgeçilmez bir kader arkadaşıdır.

Nice aşklar, nice arkadaşlıklar alkol sayesinde başlar. Ya da biter. Bir düşünün, eğer hayatınızda alkol olmasaydı dün gece yattığınız kadın ya da erkek, olacak mıydı ? 
Karaciğere bakan doktorlar para kazanacak mıydı ? 
Kırdığınız cevizlere bahane bulup kaçabilecek miydiniz ? Kim bilir kaç büyük kavga "alkollüydum" kisvesinde hiç çıkmadı, düşündünüz mü ? Kaldı ki böyle bişeyi düşünüyorsanız, çok normal bir insan değilsiniz demektir.

Ama Yakonuz sizin için tüm bunları düşünüyor işte. 

---------

Alkol iyidir, hoştur ve hatta güzeldir ancak kötü bi yanı vardır. 
Bu kötü yanın sağlıksızlıkla bir alakası yoktur, çünkü alkol çok sağlıklı bir şeydir. Sağlıksız olsa en çok kullanılan sektörlerden biri tıp olmazdı.

Alkolün kötü yanı, bir sonraki gündür...

Bir erkek gözü ile biraz kendimden, biraz da eşten dosttan harmanladığım bir takım durumları ve alınacak önlemleri paylaşmakta fayda olduğunu düşünüyorum.


Tüm gece içki içilip sabaha karşı eve dönüp yatılır. Güzel bir uyku uyunur. Kalp hızla atıyordur. Gözlerinizi hafif açarsınız ki saat sabahın altısı filandır. Zaten muhtemelen beşte yatılmıştır. Alkol böyle uyutmaz adamı. Gözler açıldıktan sonra alkolun sonraki günü başlar...
---------

Başa gelebilecek en kötü üçüncü olay, gözlerinizi açtığınız zaman yanınızda bir kadın olması. Şayet bu kadın karınız ya da kız arkadaşınız ise pek sorun yok ancak tanımadığınız bir kadın ise bazı tedbirlerin alınması canınızı daha az yakacaktır. Bir kere, önce durumu verimli bir şekilde değrlendirmek adına, şayet varsa, sabah ereksiyonu problemi sorgusuz sualsiz halledilemelidir. Sonrasında isim, soyad ve kimlerdensin kısmına geçilmeli ve alınan cevaplar tatmin edici değilse kibarca bir pazar toplantısı uydurulmalıdır. "Seviştik mi?" gibi bir soru sormak başınızı sadece daha çok belaya sokacaktır.

Başa gelebilecek en kötü ikinci olay ise bu kadının ya bir gudubet olması, ya da bir arkadaşınızın sevgilisi olmasıdır. Her ne kadar "alkollü" olursanız olun ikinci durumda kurtulma şansınız pek yoktur ancak birinci durumdan, hiç düşünmeden, sabah ereksiyonu kendi kendinize iyileştirmek sureti ile sıyrılmak elzemdir.

Tüm bunlar olup biterken arkada bıraktıkları pılı ve pırtılar toplanmalı ve bir lost&found köşesi yapılmalıdır. Hangi kadının ne zaman geleceği ya da eşyasını sormak için arayacağı asla bilinmez. Artıkları atılmamalıdır, saklanmalıdır ancak üçüncü ayın sonunda zaman aşımına uğramalıdır ki bir sonraki gelen bayan faydalanabilsin. O kadar da bencil olunmamalıdır.

Başa gelebilecek en kötü olay ise yanınızda bir erkek ile kalkmaktır (ibneleri tenzih ediyorum lütfen alınmasınlar). Şayet böyle bir durum söz konusu ise o güne kadar ki tüm günahlar için töve edip yeni hayata bismillah denmelidir ki artık dönüşü olmayan bir yola sapılmıştır.

-----------

Tüm bunları atlatıp da güne gerçek anlamda merhaba denilebilmiş ise şayet, yoğun bir baş ağrısının dışında vücudun çeşitli bölgelerinde pörtlemiş morluklar ile karşılaşılacaktır. Bermuda şeytan üçgeni, Tunguska Olayı ya da Konya ovasındaki obruklar gibi açıklanamaz görünen bu morluklar, bir önceki gece sarhoşluktan kaynaklanan dikkatsizlikten dolayı meydana gelen düşmelerden ya da çarpmalardan ortaya ıkarlar. Bir diğer ihtimal de birisiyle yiyişmenin dozajını kaçırmış olmaktır ki, mümkündür.

Gün boyunca yediğiniz hiçbir yemek, içtiğiniz hiçbir meşrubatın çizgisini bozamayacağı ağız içi durumundan bahsetmek son derece yersiz bile. Üzerinizde fazladan otuz kilo varmış sersemleğinin yanına bir de bu ağız durumu eklenince iyice hayattan soğuyup damacanayla su içmek istense de, bir sonraki güne kadar bu duruma alışmak depremle yaşama bilinci ile aynı paralelde irdelenebilir.

Bu arada telefona bakılmalı ve yapılan aramaların ve atılan mesajların üzerinden geçilmeli, gerekirse bir analizi yapılmalıdır. Buradaki önemli nokta eski sevgili aramaktan ziyade yatmak için aranılan kadınlardan gün içinde kibarca özür dilenmesidir ki yoksa o kadın bir daha gelmez. Şayet erkek aranmışsa, bu kişide gerçekten ciddi bir bozukluk olduğu düşünülür.

------------

Muhtemelen beden erkenden pes edip vucudu uykuya sürüklemek isteyeceğinden, bol işeme ile geçen bu gün hemen erkenden yatakta noktalanacaktır. Genelde pazar akşamına gelen bu noktalanma seansları yalnız başına hiç çekilmez. Herkesin yaşadığı pazar sendromunu alkolikler organik pazar sendromu olarak yaşarlar ve hiç çekilmez.
Ve iyi haftalar :)


Sevgiler Saygılar

yakonuz
yakolugunler@gmail.com