14 Şubat 2011, Sevgililer Gülü-part I

Ah sevgili YakoCanlarım,

Ben mi yanayım siz mi üzülesiniz...
Dün yine bebekte trafik kilitti, malumunuz arefe günüydü...

Araba camlarından sallanan kırmızı baloncuklar mı istersiniz, elinde nar kırmızısı güllerle yarini bekleyen yakşıklısını mı... Malum bugünün kandil olması itibarı ile azizValentin günü tüm yurtta dün kutlandı; coşkuyla.

Bu gibi günlere burun kıvıran elitist tavrı sevmem. İnsanlar bir şey ile anlamlandırmışlar bu günü ve kutluyorlar. Tabi ki de tüm tepki, böylesi günlerde olmayan sevgiliyedir. Sağ elden sol ele çiçek gidebilir gerekirse; maksat hediye almak.

Sevgililer günün benim için apayrı bir önemi var;
Biz perakendeciler için sevgililer günü, sezon açlışıdır. Birinci cemrenin düşmesi gibi birşeydir. Otuzbir(!) Aralıkta yaprakları dökülen dalların yeniden yeşerdiği dönemdir. Bu dönem anneler gününe kadar gider, babalar gününde biraz zorlar ve okullar açılıncaya kadar kapanır.

İşte bundandır ki insanlar birbirlerini sevmezlerse, hediye almazlarsa piyasalar dönmez. AzizValentin denen zat aslında son derece ileri vizyonlu bir ermiş, hatta ekonomi kavramının temel kuramlarını farkında olmadan yazmış insandır, nur içinde yatsındır.

Pedofiller bu günü yirmi üç nisan ile beraber kutlamayı tercih ederler.
Oğlak burcu kadınları bu gün verirler.
Yeni yetme gençler ilk ilan-ı aşklarını bu gün yaparlar.
Yetme gençler ilk bafilerini...

Sevgililer gülü pahalıdır... Gül 3 liraysa bugün 10 liradır. Önceden alınıp deep freez'e atılması ve buluşmadan 3 saat önce çıkarılması hem aynı etkiyi yaratacak, hem de ekonomik olacaktır.

Birbirini seven herkese sevgililer günü.
Yazık ki bu gün, daha çok sevgilisi olmayanlara koyuyor

Bugün çevremizdeki bekar birinin elini tutalım ya da dudağına yapışalım, azmışsak rahatlayalım.
Yarın normal bir gün Unutulur. Bahane de hazırdır.

Sezon açıldı, işler kıpraşıyo
çok Yaşa AzizValentin