30 Kasım 2010 Salı

30 Kasım 2010, I, Hayır Diyen Kadınlar

Kadınların biz erkeklere nazaran bu kadar kolay hayır diyebilmelerinin altında ne yatar hiç merak ettiniz mi ?
Ya da gerçekten altlarında bir şey yatıyor da onla tatmin olduklarından dolayı biz erkeklere daha mı kolay hayır diyebiliyorlar?

Sebebi her ne olursa olsun bir kadının bir erkeğe hayır demesi, bir erkeğin kadında desmesinden çok daha kolay bir olay. Hatta şu bir gerçek ki biz erkeklerin kadınlara hayır demek gibi bir merakı ya da bir lüksü yok bile.


Şöyle düşünün; ilk kez yiyiştiğiniz bir kadın ile, ki sizin için ne kadar değerli olursa olsun, ortam azcık alevlendikten sonra elinizin istem dışı gideceği yer neresidir ?

Aslında burada belden aşağı ve belden yukarı bölgeler olarak durumu iki şekilde değerlendirmek yerinde olabilir. Kaldı ki günümüzde belden yukarı bölgeyi sorun eden bir kadın varsa ya henüz ilkokulu bitirmemiştir, ya da kurdeleyi kesmeke için evlenmeyi bekliyordur.

Bu kadınlar hayatları boyunca bekleyip sonradan evlenemdiklerinde, fay hatlarında biriken bir enerji gibi enerjiyi biriktirirler ve deprem olarak açığa vururlar. Hayatım hemen her noktasında bu kadını tetkik etmek son derece kolaydır ki, iş hayatında ya da okul gibi sosyal ortamlarda kadının psikolojik haritası, iş arkadaşları tarafından çoktan çıkarılmıştır bile.

Hayır demenin sonuçları bu noktaralara kadar varabildiği halde kadınlar hala daha hayır demek konusunda gerçek birer duayendirler.
-------

Diyelim ki daha yaşınız genç, bel altı hamlesi yapacak kadar cesaret ve deneyim sahibi değisiniz. Güzel göğüslerden biraz bal almak istiyorsunuz.

Bir erkeğin sıkıntılı hayatı daha o noktada başlar işte. Dilli kaşarlı bir kaç romantik öpücükten sonra ister istemez elleri kızın göğüslerine tırmanan gencimiz, ustaca kelepçe takan bir polis memurunun elleri edası ile kızın elleri ile karşılaşacaktır. İşte hayatımızdaki ilk hayırlarda biri budur

Kızın elleri sizi bileklerinizden kavradığı gibi kararlı ama bir o kadar da kibar bir hareket ile ait oldukları yere geri gönderecektir. Bu ritüel üç ya da dört kez devam ettikten sonra mücadeleden sıkılan padişah çadırı halindeki erkek, pantolonunun üzerindeki lekelere aldırmadan kaderine boyun eğecek ve bacak arasındaki acılar ile mücadele etmek üzere mekanı terk edecektir.
-----

Gençlik dönemlerinde kızların hayır demesi için olgunluk dönemlerine nazaran daha fazla sebeplerinin olduğundan bu durum kabul edilebilir ancak yaş ilerledikçe kadının kararlılığında değişen bir durum olmaz.

Vucut kıvrımları ortaya çıkmış ve cinselliği ile ilgili her türlü keşfi yapmış olan kadınlar bile kendilerine engel teşkil eden bir durum olduğunu hissetiklerinde ya da henüz zamanı gelmediğini düşündüğü bir şeyler yapıklarına kanaat getirdiklerinde ( ki bu kanaat her an gelebiliyor), aynı kararlıklıkta davranma kabiliyetindedirler.


Şu bir gerçek ki "vermek" her kadın için, zevk için bile olsa bir erkeklerin kavrama sınırları dışarısında kalan özellikte bir eylem. Yani kadının kafası rahat olmadıktan sonra kendi bekaret kemerini her istediği zaman ototmatik olarak giyebiliyor. Buradaki tek sıkıntı bu kemerin erkek tarafından görülemediği için zaman içinde çeşitli sorunlara sebebiyet vermesi ki bunlardan birisi cevherin anahtar deliğinde sıkışıp kalmasıdır !

Erkekler saldırmaya o kadar odaklı ve programlı ki çoğumuz, ön bile sevişmeden hemen harekete geçmeye eğilimliyizdir. Kadın kısmısı da bir noktaya kadar aslında çok fazla dizginleri ele almamakla beraber, erkeklerin duracakları noktayı dalından gül kesiyormuşçasına bildiklerini sandıklarından müdahele zamanları biraz yersiz olur.

Hatta kimi zaman hal öyle bir noktaya geliyor ki kadın da erkek de yatakta don sütyen gibi her türlü engeli aşmış olmalarına rağmen kadın bir anda noktayı koyabiliyor. İşte gerçekten recmedilmesi gereken kadın budur sevgili okuyucalar. İki binli yıllarda hala nasıl böyle bir vahşete izin verildiğinin haklı olarak tartışıldığı günümüzde bu ceza çok yanlış bir şekilde uygulanıyor gerçekten de....

Erkeğini bir ispanyol boğası şehveti ile azdırıp da son anda hayır diyen kadını yaşatmazlar işte. Bu kadın ulu bir kadın olabilir, bilge bir kadın olabilir ancak o noktada duygularını çoktan unutmuş olan erkekleri kendi seviyesinde görmemelidir. Verecekse vermeli, vermeyecekse o boğaya kırmızı bayrağı göstermemelidir.

------

Burada esas konu kadınların erkeğe çektirdiği eziyetlerden ziyade nasıl olup da kendilerini bu kadar tutabilme yeteneklerine sahip olduğudur. Yukarıda bahsettiğim türden örnekler benim başıma gelmedi diyen varsa ya Brad Pitttir ya da siktirsin gitsindir. Ama gelin görün ki biz erkeklerin o kadar yoldan çıktığı bir noktada kadınlar nasıl olup da kendilerine bu kadar hakim olabiliyor ben bunu çözemedim.

En prensesinden en seks manyağı kadınına kadar hepsi istemedikleri anda anın büyüsü sadarazamın sol t..ğı neyiteni bırakıp gidebiliyor. Herşey tamam, seçen taraf kadın olabilir, uygulayan taraf da kimi zaman kadın olabilir ama tam o noktada bırakıp giden taraf nasıl olabilirler?

Durum ne olursa olsun kadınlar biz erkekleri ellerinde çok iyi oynatıyorlar sevgili Yakocanlar. Yatakta, mutfakta, hayatta, her yerde. Bu en basit olay bile kadınların bizleri nasıl oyunlarla nasıl dize getirebileceğinin bir göstergesidir. Hayatımda bir kere de o noktada kadın istedi, ben yapmadım diyen bir erkek varsa çıksın gelsin ellerinde öpeceğim; sonra da yakışıklı bir ibne arkadaşımla tanıştıracağım.

Sonuç olarak bir kez daha bu kurnaz cinsin önünde boynumuzun bükük olduğu gerçeği suratımıza bir tokat gibi çarpıyor... Bu zavallılık yüzünden de erkek yapınca kahraman, kadın yapınca o... oluyor.. Ne kadar acınaklı...

Herşeye rağmen kahramanlar biziz :)



Sevgiler saygılar

Yakonuz
yakolugunler@gmail.com

2 yorum:

  1. dogru soze ne denir sevgili Yakiş

    YanıtlaSil
  2. bir kadın olarak bende anlamam bunlar farklı bir tür, ammma ve lakin ;vücuttaki enteresan koku durumları benide itebilir bırak padişah çadırını padişah sofrası olsa vız....
    SEVGİLER GONCA!

    YanıtlaSil