8 Aralık 2010 Çarşamba

8 Aralık 2010, I, 5 duyu, 6 his

Aceleniz neden ?

Kadınlara da erkeklere de soruyorum? Aceleniz neden?
Biraz kafanıza uygun olduğununu düşünüdüğünüz biri ile karşılaştığınızda bir hale mensup olmak için balıklama atlamak neden?

Beklemenin canı mı çıktı?

Telefon başında beklemekle geçen saatler, arasam mı aramasam mı diye düşünülen zamanlara ne oldu?
Biz büyüdükçe hayat da büyüdü değil mi?

Herşeyi tüketmeye başladık. Önce madde halindeki dünya kaynaklarını; insanları ve en önemlisi... Zamanı...
Tüketmek bu kadar kolay olunca bi tarafınız da o kadar kolay tutuşuyor, hemen bir baltaya sap olmak istiyorsunuz değil mi ?

İstiyoruz ?

--------

Hayır.

Bekleyeceksin.
Sabredeceksin.
Tanıyacaksın. Tanıdıkça seveceksin ve sevdikçe daha çok isteyeceksin. Biraz peşinde, biraz etrafında koşacaksın istediğinin. Bazen bir adım önünde, bazen de bir adım uzağında olacaksın. Sabırla, emekle o ateşi orada tutacaksın.

Tüketmeyeceksin hemen, söndürmeyeceksin.

----------

Ey önüne gelenle düzüşmekten şaftı kaymış erkek milleti;

Allah 5 duyu vermiş; kullancaksın!


Göreceksin önce kadını. Beğeneceksin. İsteyeceksin. Kaşına, gözüne, saçına, havasına bakacaksın. Belki dünyanın en güzel kadını değil, ama sen göreceksin. Sen isteyeceksin. Gördüğün zaman da bileceksin onun senin olacağını. Bileceksin istemeyi.
Eline, ayağına, bacağına bakacaksın; ayıp değil. Ruh ve beden birbirinden ayrılmaz, bütün hayatın o kadınla çıplak geçeceğine göre önce göreceksin. Çekinmeden, utanmadan isteyeceksin görmeyi. Gördükçe arzulayacak, arzuladıkça hoşlanacaksın.



Duyacaksın ondan sonra. Dinleyeceksin. Belki karşındakinin söyleyecek bir şeyi kalmayana kadar dinleceyeksin. İçini, dışını, hayatını, ailesini, derdini, tasasını, mutluluklarını, kaygılarını, heyecanlarını, amaçlarını, zevklerini... Ondan dinleyeceksin.
Sen konuşmayacaksın, dinleyeceksin sadece, zamanı gelince konuşursun. Saygısızlık etmeyeceksin, değersiz hissettirmeyeceksin; dinlemeden öğrenemezsin. Dinlemeden konuşamazsın.
Atlamayacaksın öyle boş boş. Dinledikçe bileceksin. Bildikçe tanıyacaksın, tanıdıkça hoşlanacaksın.



Dokunacaksın sonrasında. Yavaş yavaş, ürkütmeden. Korkutmadan. O hamle yapsa sen bekleyeceksin dokunurken. İleriye gitmeyeceksin. Elini tutacaksın belki. Belki kolunu bacaklarının üstüne koyacaksın. O kadar. Dokundukça titreteceksin içini. Yoksa siktir et zaten, uğraşma.
Parmaklarını gezdirekeceksin avcunun içinde, sonra ellerinde, kollarında ve yanaklarında. Nabzın hızlanıyorsa ne ala; ama durmasını da bileceksin doğru yerde. Durdukça daha çok isteyeceksin, daha çok istedikçe hoşlanacaksın.





Koklamadan bilemezsin senin olacak mı olmayacak mı? Saçlarını, kollarını, boynunu koklayacaksın. İçine çekeceksin kokusunu. Utanmadan, sıkılmadan. Bir ömür koklamayacak mısın o kokuyu? Sonrasında sıkılman daha mı az canını yakar? Teninden salınan o nazik kadın kokusunu alacaksın burnunla, yoracaksın beyninle. O kokudur tarifini yapan o kadının. Başkalarından ayıran, seni kendine çeken, azdıran ve çıldırtan o kokudur işte, koklayacaksın. Kokladıkça delireceksin, delirdikçe hoşlanacaksın.





Tadacaksın en sonunda. Tatmak isteyeceksin. Tattıkça da kaybolacaksın onun içinde, kendi içinde. Çıkmak istemeyeceksin kaybolduğun yerden. Orda kalmak, kaybolmak ve belki de saklanmak isteyeceksin. Kadının içindeyken kadının kalbini bulacaksın, o kalbi tadacaksın. En önemlisi beraber tadacaksınız en büyük zevkleri, arzuları. O noktada kalpler bir atacak, zihin ortak çalışacak, miskin bir şekilde. Sen kaybolukça onun içinde, senin içindeki hayvan da dışarı çıkarak. İşte bu sefer görmeden, dinlemeden, dokunmadan ve koklamadan sevişeceksin. Tadacaksın, tattıkça kaybolacaksın, kayboldukça hoşlanacaksın...

---------

Bu kadar duyu his olacak sonunda.

Bilmeden arayacaksın içinde. Bulmak için can atacaksın ve belki anlamayacaksın bulduğunda. Ama bileceksin orada olduğunu. Beş duyu kullandın, altıncısı da his olsun.
Beş duyuda hoşlandın altıncısı aşk olsun.

gördükçe arzuladın,
duydukça tanıdın,
dokundukça sabrettin,
kokladıkça delirdin,
tattıkça kayboldun,

hoşlandın...

hoşlandıkça sevdin;
sevdikçe aşık oldun...

Boş yere arama içine bir yerlerde ne oluyor oralarda diye;
Atlamadın azmettin, adam gibi tanıdın sabrettin. Sabrın sonu selamet; altıncısı aşk oldu.

Mezarda bitsin...


Sevgiler saygılar

yakonuz
yakolugunler@gmail.com

5 yorum:

  1. yako benden 10 puan 10 puan 10 puan....

    YanıtlaSil
  2. 10.000inci müsteriye hediye verdin mi bari?

    YanıtlaSil
  3. iyi guzelde bunların hepsi her zaman boyle olmuyor. Anlık istekler hevesler ve bir anda kapıldıgın heyecan seni yanlıs yerlere goturup hic yapmiycagin seyleri sana yaptırabiliyor. Yakoda tecrubelerinden bunu cok iyi bilir bence.Cok masumca yazılmıs yakonun agresifligine ters bir yazı. Benimde ondan masum isteklerim ve hayallerim vardır bende 6. duyunun askk olmasini isterdim ama 5 duyu bittikten sonra geriye ne yako kaldı nede herhangi bir duygu. Aslında basta gayet sevgi dolu ve sefkatliydi sanırım daha tecrubesiz kucuk kizları agına dusurme teknigi de bu; sefkat gosteriyim ilgileniyim ve sonra gercekten cat diye birakiyim. Yapilcak bir sey yok her erkege inanmamayi ogrettigi icin bana minnettarim kendisine...

    YanıtlaSil
  4. bunu diğer yazıları yazanla aynı insan mı yazdı gerçekten?

    YanıtlaSil